Bundan tam beş sene öncesine dayanan hikayemi
anlatmak isterim. Bu hikayede ben dershane öğrencisiyim. Beni çok etkilemişti
ve aynı zamanda gerçek anlamda da üzülmüştüm.
Tam
beş sene önce Maltepe meydanında olacak olan Kemal Kılıçtaroğlu mitingi için
birkaç arkadaş ile birlikte dershaneden erkenden ayrılmıştık. Tabi ki izin
vermemişlerdi ama biz yine de erken ayrılmanın bir yolunu bulmuştuk. Neyse
çıktık 100 metre yukarıda miting alanı var. Mitinge katıldık, konuşmaları
dinledik, türküleri dinledik, her şey güzelce bitti. Arkadaşlarla ayrıldık
onlar evine gitti ben de müdavimi olduğum kültür merkezine doğru inmeye
koyuldum. Alan ile kültür merkezi arasında 500 metre ya var ya yok. Önümde iki
adet türbanlı bacımız yürüyor. İster istemez de kulak misafiri oluyorum. Nasıl
giydiriyorlar solculara, nasıl dolmuşlar … Ben de sinirleniyorum ama bir şey de
diyemiyorum kadın sonuç olarak(kadın?)! Karşıdan karşıya geçtik hala beraberiz
, hala dinliyorum ister istemez! Biri ‘’ Kılıçtaroğlu’nun Alevi dölleri değil
mi yapacak bir şey yok hepsi, aynı.’’ dedi. Benim sinir ağlarım gerildi,
gerildikçe tek tek kopmaya başladı. Kendimi tutamadım artık, ne diyorsun sen
diye bağırdım! Bunlarda ses yok,adımlar hızlandı , ortam gerildi, ben gerginim,
ortalıkta ölüm sessizliği var(-.-).
Ne saçmalıyorsun sen diye devam ettiriyorum hala. Bunlar da hala ses yok. En
son kadınlarla ilgili bir derneğin önünde durdular, sanki konuştuklarını
anlatsam kadın derneği bunları mı koruyacak… Asıl kadın derneğinin beni
koruması lazım onlardan. Karşılarında dikildim baktım birkaç dakika bunlardan
ses soluk çıkmayınca yoluma devam ettim.
Gerçek anlamda söyledikleri gururuma dokundu,
hiçbir şey yapamamak apayrı bir sinir bozucu. Laf ağzımda kaldı gittim kültür
merkezimize, diğer Alevi dölleriyle beraber çay içtik. Anlatmayı gerek bile
görmedim.
0 yorum:
Yorum Gönder